1) Konuşmaya başladınız. Konuşmaya başlar başlamaz da ses tonunuzda tireme, terleme, karın ağrısı, el ve ayaklarınızda titreme hissettiniz. Bu durumda hemen el hareketli konuşma tarzına geçin ( Tabi derin bir nefes eşliğinde ). Yani kürsü etrafında hareket edin, sabit olarak kalmayın. Böylece kan dolaşımınız hızlanır ve kendinizi daha rahat hissedersiniz. Ayrıca yapılan araştırmalardan bütün büyük buluşların, iyi fikirlerin insanların aklına yürürken geldiği kanıtlanmıştır. Siz de küçük adımlarla sahnede gezinerek daha kolay şekilde düşünüp konuşmanızı sağlayabilirsiniz.
2) Heyecanı ve kalp atışlarınızı azaltmanın veya bastırmanın en güzel yollarından birisi de duygusal bir havaya girmektir. Dinleyicilerin merhamet duygularının harekete geçmesini sağlayacak kısa bir öykü, kısa bir anekdot ortama samimi bir hava katabilir. Siz de ortamın doğal havasından pozitif yönde etkilenirsiniz.
3) Bir konuşmaya nasıl başlarsanız devamı da o şekilde gelir. Bu aslında hayatın her anında geçerli basit bir kuraldır. O yüzden siz konuşmanıza gülümseyerek başlayın. Tebessüm etmeniz ortama samimi bir hava katar. Küçük bir espri, nitelikli bir jestle kürsüye çıkmanız başlangıç için çok güzel bir hareket olabilir.
4) Kürsüde eğer dolaşmadan duracaksanız, ayakta duruş pozisyonunuza dikkat edin. Kendinizi ne şekilde en rahat hissediyorsanız o şekilde durmanız sizi donuklaştıracak hiç bir ihtimale izin vermemeniz anlamına gelir.
5) Ağzınızın kuruluğuna yol açacak durumlara dikkat edin. Bunun temel nedeni genelde heyecandır. Ama uzun soluklu konuşmalarınız da ağız kuruluğuna yol açabilir. Ağız kuruluğunda da dudaklar oynamaz, dişler adeta kilitlenir. Bu nedenle kürsünün yanına su koydurtmayı unutmayın.
6) Kürsünün yanında yazı tahtası bulunması durumunda, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacak yazımlar veya çizimler yapın. Göreceksiniz ki böyle bir atraksiyon, dinleyicilerin sizi daha çok dikkate almasını sağlayacaktır. Dinleyicilerden dikkati dağılan varsa da böyle bir değişiklikle tekrar odak noktası haline gelebilirsiniz.
7) Bir sonraki söyleyeceğiniz cümleyi unuttuğunuzda panik yapmayın. En son söylediğinizi tekrar ederek konunun içine girmenizi sağlayın. Tabi unuttuğunuzu asla dinleyicilere çaktırmayın. Bozuntuya vermeyerek araya konuyla ilgili kısa bir anekdot, hikaye sıkıştırın.
8) Hızlı konuşmayın. Bu durum hem yanlış anlaşılmanıza hem de heyecan yapmanıza neden olabilir. Doğru yerlerde nefes alarak ve yanlış telaffuz ettiğiniz kelime olsa dahi üstünde durmayarak konuşmanızı sürdürün. Yanlış söylediğiniz kelimelerde durup özür dilemek ve doğrusunu söylemeye çalışmak sizi olumsuzluk noktasına çekebilir. Ayrıca ses tonunuzu da dinleyici kitlesinin büyüklüğüne ya da mikrofon olup olmamasına göre ayarlamayı unutmayın.
9) Konuşurken gözlerinizi dinleyicilerden ayırmayın. Bakışlarınızı kalabalığın üzerinde gezdirin. Bu durum sizin kürsüdeki otoritenizi arttırır. Konuşma anında öksürmek en doğal hakkınızdır. Bu durumda eğer mikrofon kullanıyorsanız ağzınızı mikrofondan uzaklaştırarak öksürmenizde fayda var.
10) Baktınız ki heyecandan terlediniz. Bu durumda hiç panik yapmadan cebinize daha önceden koyduğunuz mendilinizi çıkarın ve ağır ağır yüzünüzü silin. Bunu anormal bir durummuş gibi görmeyin. Burada önemli olan nokta kumaş mendil kullanmanızdır. Çünkü kağıt mendil terinizle birleştiğinde parçalanabilir ve parçaların yüzünüzde kalması ciddiyetiniz bozabilir.
Kaynak: Ö.Faruk Reca. Başarılı ve Güzel Beden Dili ve Konuşma Sanatı.